The OA Dizisinden Alıntılar ve Hayatın Öğrettikleri

2019 yılında The OA dizisini Netflix’te izlerken bazı cümleler beni öyle etkilemişti ki, defterime not almıştım. O zaman yalnızca ilham gibi görünen bu sözlerin, yıllar sonra kendi hayatımda karşıma çıkacağını bilmiyordum. Şimdi, 2023’ün sonuna gelirken bakıyorum da, bazılarını birebir yaşadım.

The OA’dan Alıntılar

1. Hayat yalnızca bu boyuttan ve bu yaşamdan ibaret değil.

2. Soğuğa karşı koymanın tek yolu, soğuktan daha soğuk olmak.

3. Bilinç nedir?

4. Kalp atışı, parmak izinden bile daha özeldir.

5. İnsanlar birbirleriyle paylaşmaya başladıkça anlayışları gelişir.

6. Kendine karşı şefkatli ol.

7. Bedenin bilene kadar bir şeyi gerçekten bilmiyorsun.

8. Bir sürü başka boyut, alternatif gerçeklik var. Hepsi üst üste. Bir seçim yaptığında yeni bir ihtimal açılıyor.

9. Tüm boyutlar birbirine bağlı mıdır? Bir boyutta yaşanan diğerlerini etkiler mi?

10. Her insanın zihninde çoklu evren var. Bizi tutan şey, bazı şeyleri aklımızın almayışı.

Öz Şefkat ile Tanışmak

“Kendine karşı şefkatli ol” cümlesiyle 2021 yılında, öz-şefkat kavramıyla tanıştım. Zamanla bu öğreti bende derinleşti ve derinleşmeye devam ediyor. Çünkü insan hem kendine hem başkalarına karşı çok yargılayıcı olabiliyor. Hep düzeltilmesi gereken bir şey varmış gibi yaşıyoruz.

Peki ya yoksa? Ya işimiz yalnızca “olmaksa”? İçimizdeki sesi, yaratıcıyla buluşturan o otantik kaynağı duymaksa? Belki de tek mesele, toplumun dayattıklarından sıyrılıp sadece kendi iç sesimizi duymayı öğrenmek.

Olmak ve Bırakmak

Hayat bazen tutmak ve bırakmak arasında bir dans. Bir şeyi çok isteyebilirsin ama onun ne zaman geleceğini bilemezsin. Belki istediğin gibi değil ama başka bir biçimde sana ulaşır. İşte buna güvenmek, hayat dansında en büyük destekçilerimizden biri.

Bedenin Bilmesi

Diziden en çok aklımda kalanlardan biri şu: “Bedenin bilene kadar bir şeyi gerçekten bilmiyorsun.”

Bunu ilk dans dersimde fark ettim. Yıllarca yoga, meditasyon, tasavvuf ya da psikoloji kitapları okudum ama bırakmayı bedenimle dans ederken idrak ettim. O an, bilgi zihinden kalbe, kalpten bedene indi. Ve işte o zaman “bildim.”

Kalp, Zihin ve Bedenle Yaşamak

Bugün en çok sormak istediğim soru şu: Sen gerçekten bildiğini sandığın şeyleri bedeninle de biliyor musun? Yoksa yalnızca zihninde mi taşıyorsun?

Benim isteğim; yalnızca zihnimle değil, kalbimle ve bedenimle de öğrenmek, akmak, yaşamak. Hata yapmak, koşmak, durmak, yanılmak, denemek… Kısacası hayatı bütün duyularımla deneyimlemek.

Yeni yılda beklentim tam da bu:

Hayatın bana getirdiklerine izin vermek, oluruna bırakmak, kalbimle, zihnimle, bedenimle var olmak.