Gerçeğimi Görmek: Beden Farkındalığı ve İçsel Yolculuk
- Tugba
- 19 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Eyl
Haz ve Keyif Arayışı ile Gerçek Benlik
Genel olarak gözlemlediğim şeylerden biri, yoğun bir mutluluk, haz ve keyif arayışı. Acıdan, hüzünden, yastan olabildiğince kaçıyoruz.
Şimdi demiyorum ki haz ve keyif kötüdür. Hayattan keyif alabilmek, yaşamdan haz duyabilmek muhteşem bir şey.
Güneş yüzümü ısıttığı için keyif alabiliyor muyum? Güzel bir müzik dinlediğimde bedenimdeki o tarifsiz duyumları fark edebiliyor muyum? Yürüyüşümün tadını çıkarabiliyor muyum? Bir dokunuşun tadını? İçtiğim içeceğin? Yediğim yemeğin? Doyasıya, ağız dolusu gülüp kahkaha atabiliyor muyum?
Yüzüme kremi nasıl sürüyorum? Alelacele mi? Yüzüme dokunmaktan, ona iyi bakıyor olmaktan keyif, haz alabiliyor muyum?
Varlığımdan, bedenimden, duyularımdan keyif alabiliyor muyum? Sadece varlığımla bu dünyayı deneyimlemek bana yetiyor mu?
Online Dünya ve Mutluluk Algısı
Bizler şu anda online alışveriş dünyasında, online platformlarda, sonu gelmeyen ekran kaydırma dünyasında kaybolmuş durumdayız. Bir film izlerken telefona bakmadan duramıyoruz. Bir yoga dersine haftalık 60 dakika zaman ayıramıyoruz. Hiçbir şeye vaktimiz yok algısı içinde boğuluyoruz.
Yoga, meditasyon derslerinin mutlak huzur ve mutluluk vaadi yoktur. Hocanın elinde sihirli bir değnek yok.
Yogaya egzersiz ve fitness odaklı yaklaşım konu dışı. Beden farkındalığı, sinir sistemi odaklı, mindfulness odaklı yoga dersleri bize hayalimizdeki mutluluğu vermez. Gerçeğimizi verir. O yüzden ders bazen hoşumuza gider bazen gitmez. Ders bazen bizi yumuşatır, bazen katılaştırır, bazen ağlatır, bazen güldürür, bazen “oh be” deriz, bazen “gelmez olaydım.”
Yoga bize kendimizle karşılaşma, tanışma ve gerçeğimizi bulmaya doğru bir yol sunar. Yolu biz yürürüz, hoca yürütmez.
Yoga ve Gerçeğimizle Karşılaşma
Fakat bu uzun vadeli bir yolculuktur. İşin içinde bazen hoşumuza gitmeyecek duygular vardır. O yüzden yürümek için biraz güç, cesaret ve adanmışlık gerekir.
Daha kestirme yollarda ise şu kırmızı ruju alırsam iyi hissedeceğim var. Karnım biraz daha erirse, kaslarım ortaya çıkarsa… Bir sevgilim olursa… Şu ülkeden bir ayrılsam. Maalesef o ruju alınca ya da fit bir bedenin olunca aradığın gerçek keyfi bulamayacaksın. Geçici, anlık bir mutluluk…
Şimdi burada şunu demiyorum: Kırmızı ruj almak kötüdür, fit bir beden istemek yanlıştır. Kendini güzel hissetmek, güzel görmek neden yanlış olsun ki?
İçsel Sorgulama ve Kendine Alan Açmak
Ama anlık zevklerin ötesinde, içimize ve gerçek arzularımıza, asıl arayışlarımıza, duygularımıza, ruhumuza bakmamız gerekiyor. Kendi gerçeğime sadıksam, gerçeğimin ne olduğunu biliyorsam o zaman zaten doyasıya yaşıyorumdur.
Peki gerçeğim ne? Bunu ancak ben bilebilirim. Bir başkası bana gerçeğimi söyleyemez. Kendime alan açmam, biraz kendimle çalışmam gerekiyor. Bu yolculuk dünyayı reddetmekle ilgili değil; biz kendimizi başkalarıyla ve kendi kendimizle olan ilişkilerimizde buluyoruz.
Ben neye üzülürüm? Ben neyi arıyorum? Benim içimde hangi tutulmamış yaslar var? Neleri feda ettim? Neleri buldum? Neleri bıraktım? Beni ne mutlu eder? Bana neler keyif verir?
Bana nasıl dokunulmasını isterim? Şefkat bana ne ifade eder? Yalnızlıkla kalabilir miyim? Duygularımın farkında mıyım? Duyusal olarak neredeyim?
Uyanık mıyım? Uyuyor muyum? İçimde keder var mı? Kederimle kalabiliyor muyum? Ondan kaçıyor muyum? Beni hangi kelimeler tanımlar? Ben kimim? Ruhumun çekildiği yere adım atmaktan beni geri tutan ne?
Kalbim geniş mi? Dar mı? Bedenim yumuşak mı, sert mi, kırılgan mı hissediyor? Karnım canlı mı? Ellerim yaşıyor mu? Bedenimin, fizikselliğimin farkında mıyım?
Yaşama dokunuyor muyum? Yaşamın bana dokunmasına izin veriyor muyum?
Elimin, kolumun farkında mıyım? Kalbim nasıl atıyor? Kürek kemiklerimde ne gibi hisler var? Hacmimin farkında mıyım? Kemiklerimin? İstediğim an bedenime bağlanabilir miyim? İstediğim an dünyaya bağlanabilir miyim?
Karanlığımın farkında mıyım yoksa ben çok iyi bir insanım illüzyonunda mıyım? Neleri kıskanırım? Neleri kontrol etmeye çalışırım? Hiç tanımadığım insanları yargılar mıyım?
Dünyaya ya da insanlara güveniyor muyum? İnandıklarıma güveniyor muyum? Hep kendimi kolluyor muyum? Ben kimim, neyim, neredeyim? Ben nereye gitmek istiyorum?
Ben kime dönüşmek istiyorum? Bunun için adım atıyor muyum yoksa sadece durumumdan şikayet etmekle mi yetiniyorum?
Yeni Yıl ve Niyetler: Tutunmamak ve Açılmak
Bildiğimize sıkı sıkı tutunmamak iyi bir fikir. Yeni yıla niyet koymak çok moda artık. Belki buradan, bu sorulardan bir yerden başlarsın.
Yorumlar