top of page

Ölüm ve Yaşam Döngüsü: Bırakmak, Dönüşmek ve Kendine Sahip Çıkmak

  • Yazarın fotoğrafı: Tugba
    Tugba
  • 9 May
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Eyl

Ölmesi Gerekenlere İzin Vermek

“Ölmesi gerekenlere izin vermek, yaşaması gerekenlere yer açmak…”

Bu tanımı yıllar önce Clarissa P. Estes’in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabını okurken öğrenmiştim.


Hayatımızda, bedenimizde, ilişkilerimizde, farklı boyut ve katmanlarda, metaforik ya da gerçek anlamda bir ölüm ve yaşam döngüsü var.


Estes, bu döngülerin zamanlamasını bilmenin önemini vurgular ve şu soruları sorar:


  1. Daha fazla hayat üretmek için bugüne daha çok hangi ölümü vermeliyim?

  2. Neyin ölmesi gerektiğini biliyor ama buna izin vermekte duraksıyor muyum?

  3. Sevmem için bende ölmesi gereken nedir?

  4. Hangi güzel olmayandan korkuyorum?

  5. Güzel olmayanın gücü benim ne işime yarar?

  6. Bugün ölmesi gereken nedir?

  7. Yaşaması gereken nedir?

  8. Hangi hayatın doğmasından korkuyorum?

  9. Şimdi değilse, ne zaman?


"Sevmek istiyorsanız etrafından dolaşmayın, gerçekten sevmek kendi korkusunu yenebilen bir kahraman ister" diye ekler.


Araf Zamanları ve Dönüşümün Eşiği

Bu dokuz soru derin sorulardır. Cevaplarını bir günde bulmak kolay değildir. Ama bir yerden başlamak gerekir.


Bazen biliriz: neyin ölmesi, neyi bırakmamız, nereden gitmemiz gerektiğini. Fakat harekete geçmek için de bir zamana ihtiyaç vardır. Bildiğin ama yapamadığın dönem tam anlamıyla araf zamanıdır. En güzeli geçici olmasıdır.

Soru sormaya başladığın zaman geçer.

Ne yapacağına karar verdiğin zaman geçer.

Adım attığın gün geçer.

Kararını uygulamaya başladığın gün geçer.

Durma dönemi geçer, savaşma dönemi geçer, sevişme dönemi geçer. Yol her zaman yeni yollara açılır.


Farkındalık ve Bedenle Bağ Kurmak

Bazen de bilmeyiz. Kim olduğumuzdan, ne yapmamız gerektiğinden habersiz, otomatik pilotta yaşarız. Aynı ilişkiler, aynı cümleler, aynı kavgalar, aynı tatiller…


Ne mutlu ki pek çoğumuz için bu bilmeme hali de geçer. Çünkü farkındalık dediğimiz şey, bir halden diğerine geçişlerimizi önceden hissetmemizi sağlar.


Bedenimizle, duygularımızla olan bağımız kuvvetlendikçe içsel bir bilme haline kavuşuruz. O zaman değişimi sezmeye başlarız. Değişim bizim kontrolümüzde olmasa bile onu izleyebilme kuvvetini kazanırız.


Kadınlar, Kendine Sahip Çıkmak ve Dönüşüm

Biz kadınlara, kendini feda etmenin, fedakâr anne ya da eş olmanın kutsal olduğu öğretildi.

Ama gerçekte kutsallık; kendini bilmek, bulmak, anlamak ve kendine sahip çıkmaktır.


Bu; bedenine, yaşamına, bilincine iyi bakmak, sadece vermek değil aynı zamanda alabilmektir. Kendine sahip çıktığında, çevrende seni destekleyenler de olacaktır; değişiminden rahatsız olup seni eski yerinde tutmak isteyenler de.


Hatırla: Neyin ölmesi, neyin yaşaması gerektiğini zaten biliyorsun.














Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

© Dreamandreamer 2025

bottom of page