top of page

Görünen Ben, Görünmeyen Ben, Henüz Tanımadığım Ben

  • Yazarın fotoğrafı: Tugba
    Tugba
  • 13 Mar
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Eyl

Kendini Tanımak ve Otantiklik Yolculuğu

Katman katman açıldığımız bir yolculuk bu.

Her katta başka bir benlik var.


Çoğu zaman “kendimizi olduğumuz gibi göstermekten” bahsedilir. Ama bu, sandığımız kadar mümkün değildir. Başkalarıyla ilişkide illa ki bazı parçalarımızı açar, bazılarını kapatırız. Belki de önce kendimize, benliğimizi olduğu gibi gösterebilmek gerekir. Çünkü biz henüz kendimizi bile ya yeni yeni tanıyoruz ya da hâlâ tanımıyoruz.


Kendimizi tanıyamadığımızı söylediğimiz çok olur. Ya da karşımızdaki “seni tanıyamıyorum artık” der. Kendi kendine dans ederken utanmak, aynada yüzümüzü ya da bedenimizi beğenmemek… Bunlar da o tanıyamadığımız parçaların işaretleridir.


Bazen “Ne istediğimi bilmiyorum. Nereye gideceğimi bilmiyorum. Bana ne olduğunu bilmiyorum” deriz.

Bunca bilinmezlikle ve görünmezlikle ortaya nasıl çıkılabilir?


Otantiklik ve Denge Arayışı

Otantik olmak, aklımıza geldiği gibi her şeyi yapmak mıdır? Eğer öyleyse, ahlak nerede kalır? “Canım ne isterse söylerim, yaparım” dediğimizde başkalarını hiç gözetmemek bencillik değil midir?


O halde hem kendimizi hem de başkalarını gözetebileceğimiz bir dengeye ihtiyaç var.Hem istediğimizi yapabilmeye hem de neyi ne zaman yapmamız gerektiğine dair farkındalığa ihtiyacımız var.


Doğru sandıklarımızın ne kadarı gerçekten bizim için doğru? Ne kadarını biz inşa ettik, ne kadarı bize öğretildi? Bunun için kendimize bakmaya, kendi doğrularımızı keşfetmeye zamana ihtiyacımız var.


Kendime Tüm Hallerimle Yer Açmak

Kendimi hep “iyi” ve “doğru” işleri yapan biri olarak göstermek zorunda değilim. Bazen hata yapan, çılgınlıklar yapan, kırıcı sözler söyleyen, içine kapanan biri de olabilirim.


Olabildiğim ve olabilme ihtimalim olan her halime yer açabilmek bana iyi geliyor.

Çünkü kendimle kurduğum ilişki değiştikçe, dünyaya ve insanlara bakışım da değişiyor.


Değişim hiç durmuyor. Mevsimler dönüyor, ben de dönüyorum. Aynı insan olarak kalmam mümkün değil. Belki de benim tabiatım, yeniden yeniden doğmak. Her seferinde başka bir ben, başka bir düşünce, başka bir inanç…


Değişmeyen Merak

Geriye dönüp baktığımda, kendimde neredeyse değişmeyen tek şeyin dünyaya ve ardında gizlenene duyduğum bitmeyen merak olduğunu fark ediyorum.


Onun dışında hep değişiyorum.


Görünen ben: Dengeli, güvenli, anlayışlı, planlı, sabırlı, gülümseyen.

Karanlık ben: Zorlayan, öfkeyi de taşıyan, kolay kapsanmayan taraflarım.

Görünmeyen ben: Deli dolu, çılgın, uçuk kaçık fikirlerle dolu.

Benim bile bilmediğim ben: Tüm katmanları harmanlayan, benden öte bir şey.


Kim bilir, belki de esas yolculuk tam olarak bu bilinmeyen “ben”i bulmak…




Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

© Dreamandreamer 2025

bottom of page