Sosyal Medya, Algoritmalar ve Açığa Çıkan Korkular Üzerine

Bir yoga eğitmeni olarak derslerde en çok üzerinde durduğum şey: bugününe, bu anına ve bedeninin şimdiki sınırlarına farkındalıkla, şefkatle yaklaşmak.

Başarı, bacağı bir uçtan diğerine açmakta değil; kendi bedenini, aklını ve kalbini dinleme kapasiteni açabilmekte. Sınırları tanımayı, saygıyla yaklaşmayı, tam şimdi olanı fark ederek gözlemci olmayı, öz şefkati ve olduğun halin zaten "tam" olduğunu hatırlatıyorum.

Burası zamanla içselleşirken, bir yandan o sınırları aşmayı öğreniyoruz. Şimdiki hale içten bir kabul ve ötesine gitmek için şefkatli bir cesaret.

Sosyal Medya ve Algoritmaların Dayatmaları

Olduğumuz hale kabul ve bu kabulden kendi hızımızda zamanla gelişmeyi aktaran bir insan ve eğitmen olarak, Instagram’ın algoritma savaşları ve taktikleri ile barışamıyorum.

Bir yandan otantik olun diyorlar, ama diğer yandan “içeriğin daha çok görünsün istiyorsan şunu yap, bunu et” diyorlar. Çünkü algoritma dünyasındayız.

Şunları sormadan edemiyorum:

Neden bir videoda ilk 3 saniyede dikkat çekmek zorundayım?

Neden hikayemi canımın istediği gibi paylaşamıyorum?

Neden daha çok görülmek için sürekli bedenimi göstermek zorundayım?

Ben sabah bardağıma nasıl kahve koyduğumu, üzerime ne giydiğimi, denize bikinimle nasıl girdiğimi paylaşmak istemiyorum. Yapan yapsın tabii ki :)

Sosyal Medyada Otantiklik ve Cesaret

Sosyal medyada insana değer katan, çok güzel işler yapan insanlar var. Yılların getirdiği bir takipçi kitlesi ve düzenli içerik üretme alışkanlığıyla görünür durumdalar. Henüz cesaretini kazanıp yola çıkmış biri olarak önümde daha zaman olduğunu biliyorum.

Beni bu yazıya iten şey: Instagram’a gelen yeni özellikler, mesela 20 dakikalık reelsler. Dikkat süresinin yerle bir olduğu bir çağda… Bu durum, sürekli daha fazla ilgi ve görünürlük talebini beraberinde getiriyor.

Bu tarz paylaşımlar, bir süreliğine beni korkutuyor; “olduğum halin dışında var olmalı ve bitmeyen bir çaba içinde olmalıyım” gibi hisler yaratıyor.

Yoga ve Sosyal Medya Arasındaki Bağlantı

Yoga derslerinde beden üzerinden deneyimlediğimiz sınırlar, şu an ve olana şefkatle bakabilme, buradan ileriye doğru kendi hızında genişlemeyi çalışmakla ilgili.

Sosyal medyada karşıma çıkan mesajların bende yarattığı içsel duygulara, düşüncelere bakıyorum. Korkuma, kaygıma bakıyorum. Ardından diyorum ki: “Zamanla, kendi hızında genişleyeceksin. Merak etme. Bak bakalım yolun karşısında ne var.”

Evet bir sürü dayatma var ama diğer yollar da var. Olanların ve olmayanların arasında salınıyorum.

İşte yoga tam da şimdi oluyor.